
Panik atak Türleri
Beklenmedik Ataklar: Nedensiz aniden ortaya çıkan nöbetlerdir.
Duruma Bağlı Ortaya Çıkan Ataklar: Korku duyulan bir nesne veya durum karşısında ortaya çıkar.
Kimler Paniğe Daha Yatkındır?
Birinci dereceden akrabalarında panik ya da başka anksiyete bozukluğu olanlar
Geçmişinde depresyon ya da diğer anksiyete bozukluklarından herhangi birini geçirmiş olanlar
Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi kişiler
İçe dönük, kaçıngan, sosyal fobik kişiler
İnsanlara sürekli verici davranan ve ‘hayır’ diyemeyenler
Dürtülerini sürekli bastıranlar
Sürekli baskı altında olan, engellenen ya da kendi kendini baskılayanlar
Aşırı hırslı olanlar, sürekli başarılı olmaya odaklanmış olanlar
Alkol ve başka bağımlılık yapan maddelere yatkın kişiler
Panik Atak Kimlerde Görülür?
Daha çok yirmi ile otuz yaş arasında başlar. Yaş ilerledikçe başlama oranı azalır.
Şehir yaşamında kırsal bölgelere göre daha sık görülür.
Evli olanlara oranla, bekar, eşinden ayrılmış ya da eşini kaybetmiş olanlarda da daha sık rastlanır.
Aşırı stresli ve rekabetçi ortamlarda çalışanlarda daha yaygındır.
Panik Atağı Tetikleyen Beslenme Tarzı
Çay, kahve ve kafeinli içecekler
Alkol ve aşırı sigara tüketimi
Esrar, kokain ve bağımlılık yapan her türlü madde
Aşırı yemek yemek ( özellikle tatlı gıdalar)
Düzensiz beslenme
Aşırı ve hızla kile verme, uzun süre aç kalma, iştah kesici ilaç kullanımı paniğe ve depresyona sebep olabilmektedir.
Kalp Krizi ile Panik Atak Arasındaki Farklar Nelerdir?
Panik atak krizi yaşayanların büyük çoğunluğu ilk anda kalp krizi geçirdiklerini düşünür ve büyük korku yaşarlar. Çünkü atak sırasında ortaya çıkan belirtilerin çoğu kalp krizi sırasında da orta çıkar; fakat bu belirtilerin beyinde yanlış anlamlandırılmasından ötürü kişi tehlikeli bir durumla karşı karşıya kaldığını zanneder. Dolayısıyla kişiler genelde hastanelerin acil servislerine başvurur; fakat kalp krizi geçirmediklerini öğrenseler de bu sonuca pek ikna olmazlar. Mutlaka fiziksel bir rahatsızlığı olduğunu düşünen kişi bütün tahlil ve tetkikleri yaptırır. Herhangi bir bulguya rastlanmadığında ise sonuca inanmayıp farklı doktor ve hastanelere başvurulur. Sonunda doktorların fiziksel bir sorun değil, psikolojik bir durum olduğunu belirtmesiyle kişi doğru adrese yönlendirilir.
Son yıllarda basın ve medyada panik atak çok sık işlenmektedir. İnsanlar bu tanıya artık yabancı değiller ve çoğu panik atak yaşadığını kendisi de fark edebilmektedir.
Kişiler tedavi sırasında yaşadıkları durumun kalp krizi olmadığını anlasalar da hep bir soru işareti zihinlerde dolaşmaktadır. Aslına bakacak olursak panik atak krizi değil ama tedavi görmemek ilerde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini artırmaktadır.
Panik Atak Tedavisi
Panik atak kişilerin yardım almak için en sık başvurduğu psikolojik bozuklukların başında gelmektedir ve tedavi edildiğinde düzelme oranı yüksek bir rahatsızlıktır. Ruh sağlığı profesyonellerinin kullandığı ve etkinliği de bilimsel olarak kanıtlanmış iki tür yöntem vardır:
1-İlaç Tedavisi
2-Psikoterapi
Çoğunlukla beraber kullanıldığında daha etkili sonuç alınmaktadır. İlaç tedavisi beynin kimyasının düzenlenmesine yardımcı olurken; psikoterapi de kişinin ortaya çıkan belirtileri doğru yorumlamasına ve yaşadığı durumla ilgili inanışlarını düzeltmesine yardımcı olur. Davranışsal olarak da korkundan korkmama ve korkunun üzerine gitme amaçlanır.