
Kardeş Kıskançlığı
Kıskançlık doğal bir duygudur ve sevilen kişiyi başkasıyla paylaşmak istememekten kaynaklanır. Çocuklar da anne babalarının sadece kendisine ait olmasını isterler ve onları kimseyle paylaşmak istemezler. O güne değin anne babasının özel ilgi ve sevgisini yaşamaya alışmış olan çocuk aileye yeni bir bireyin eklenmesiyle karmaşık duygular yaşar. Anne babayı paylaşacak olma hissi çocukta kıskançlık duygusunun oluşmasına neden olur. Aslında böyle bir duyguya kapılması doğaldır. Yeni doğmuş olan bebeğe annenin bakım vermek için ayırdığı zaman büyük çocuğa dışlanmışlık ve terk edilmişlik duygusu yaşatır. Aynı zamanda bebeğe karşı da kızgınlık hisseder. Büyük çocuk bu duyguları yaşarken anne babanın onun duygularını anlamaya çalışması ve ifade etmesine imkan sağlaması gerekir. Yeni doğan bebeğin bakımına büyük kardeşin katılması da sağlanabilir. Böylelikle anne bebekle ilgilenirken büyük çocuk yalnız kalmamış olur ve ihmal edildiği duygusundan uzaklaşır.
Çocuğu, kardeşin dünyaya geleceğine hazırlamak da çok önemlidir. Anne yeni bir bebeği olacağını öğrenmesinin ardından büyük çocukla paylaşımda bulunmaya başlamalıdır. Anne karnındaki durumu, ne kadar büyüklükte olduğu, doğumun ardından neler yaşanabileceği büyük çocukla konuşulmalıdır. Bir süre sonra aileye yeni bir bireyin katılacağını, o bireyin ihtiyaçlarını karşılamak için ailesine ihtiyacı olduğunu; fakat asla birini diğerinden çok sevmeyeceklerini her fırsatta ifade etmeleri gerekir.
Yeni doğan bebeğe, büyüğün zarar vereceği endişesiyle kardeşine dokunmak istemesi engellenmemelidir. Anne babanın kontrolü altında dokunup, sevmesine müsaade edilmelidir. Sürekli ‘hayır’, ‘uzak dur’ , ‘ zarar vereceksin’ gibi engellemelerde bulunmak sizin olmadığınız ortamlarda gizli bir şekilde yaklaşmasına neden olacaktır.
Kardeş Kıskançlığı Belirtileri
Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklarda birtakım fizyolojik belirtiler de meydana gelebilir:
- Karın ağrısı
- Mide bulantısı
- Baş ağrısı
- İştahsızlık
- İsteksizlik
- Tırnak yemek, parmak emmek
- Altını ıslatma
- Öfkeli ve saldırgan bir tutum sergileme
- Dikkat çekmek için abartılı davranışlarda bulunma ya da tersine içine kapanma.
Kardeş Kıskançlığı Nasıl Önlenir?
Çocuk anne babası tarafından yeteri kadar sevildiğine inanırsa kıskançlık duygusu azalır. Kendini değersiz hisseden çocuk kıskançlık duygusuna daha kolay kapılır. Kendisine güveni olmadığı için de anne babayı paylaşmayı kaldıramaz.
Kardeşe karşı kıskançlık duygusu çocuğun davranışlarında bir gerileme de ortaya çıkarabilir. Bebeksi davranışlar sergileyerek anne babasının ilgisini çekmeye çalışabilir. Emekleme, bebeksi konuşmalar, biberonla beslenmeye başlama, altını ıslatma gibi.
Ayrıca kıskançlık, küçük kardeşe saldırganlık ve zarar verme biçiminde de kendini gösterebilir. Kardeşini itme, vurma, düşürme gibi davranışlarda bulunabilir.
Ebeveynler dışındaki çevrenin yorumları da bu duyguyu körükler.’ Papucun dama atıldı’, ‘ artık kardeşini severim’ gibi söylemlerin çocuğa yöneltilmesi ebeveynler tarafından engellenmelidir.
İki kardeş arasındaki yaş farkının az olması kıskançlığı artırır. Aradaki yaş farkı arttıkça iki çocuğun farklı özellikleri meydana çıkacaktır ve her birinin farklı alanlardaki başarıları konuşulacaktır. Böylelikle kıyaslama daha az olacağından kıskançlık da az olur. İki çocuk da aynı cinsten ve yaşları birbirine yakınsa rekabet fazlalaşacaktır. Dolayısıyla birbirlerini daha çok kıskanma durumu ortaya çıkabilir. Ayrıca erkek çocuğun daha çok önemsendiği ailelerde kız çocuk kendini önemsiz ve değersiz hissedebilir. Ailenin bu durumu fark edip; dengelemeye çalışması önemlidir.
Kardeşler arası rekabet ve kıskançlık her ailede görülür. Ebeveynler kardeşler arasındaki farklı özellikleri kıyaslarlarsa kıskançlığı pekiştirirler. Olumlu özellikleri ön plana çıkarılan çocuğa diğer kardeşi öfke hisseder ve intikam almak ister. Anne babasının gözünde kendisini kardeşinden eksik ve yetersiz bulmak çocuk için çok kötüdür. Anne babaların her bir çocuğun farklı özellikleri olduğunu olumlu ve olumsuz yanlarıyla onları çok sevdiklerini ve ayırt etmediklerini samimiyetle belirtmeleri ve davranışlarıyla bunu doğrulamaları gerekir.
Bebeği büyük çocuğun önünde gösterişli bir şekilde sevmekten kaçınılmalıdır. Ancak büyük çocuk kıskanacak diye de küçük çocuğu büyük çocuğun yanında sevmekten kendimizi alıkoymamalıyız. Böylelikle küçüğün ilgi ve sevgi ihtiyacı ihmal edilmiş olur. Ayrıca anne her ne kadar bebekle ilgilenmek zorunda olsa da büyük çocuğa da zaman ayırmalıdır. Onunla oyun oynamalı, beraber birtakım etkinlikler planlamalıdırlar.
İki çocuğa da eşit davranmaya çalışmak yerine; adil davranmaya çalışılmalıdır. Her birinin ihtiyaçları ve anne babadan beklentileri farklıdır. Bunları fark etmek ve uygun davranmak yerinde olacaktır. Örneğin; iki çocuğa da eşit davranmak adına birer saat ayırmak yerine sizden beklentileri doğrultusunda yanlarında olmanız daha doğrudur.
Anne babayı kardeşiyle paylaşmakta zorlanan çocuk eşyalarını da kardeşiyle paylaşmak istemeyebilir. Bu sebeple mecbur olmadıkça büyük çocuğun eşyası küçüğe verilmemelidir. Ancak izin verirse kullanılmalıdır. İhtiyaç duymanız halinde ebeveyn danışmanlığı hizmeti alabilirsiniz.