
Depresyon Nedir?
Depresyon, kişinin kendisini uzun süre neredeyse her gün duygusal çökkünlük, mutsuzluk ve umutsuzluk içinde hissettiği bir duygudurum bozukluğudur.Hayatın günlük akışı içinde elbette belirli durumlar karşısında üzüntü, pişmanlık gibi duygular yaşanabilir; ancak kişinin depresyon tanısı alması için farklı kriterler mevcuttur.
Depresyon Çeşitleri
Birbirinden farklı belirtileri ve tedavi yöntemleri olan depresyon çeşitleri mevcuttur.Klinik ortamda en sık rastlanan türler ise; majör depresyon ve kronik depresyondur.
1-Majör Depresyon
2-Kronik Depresyon (Distimi)
3-Atipik Depresyon
4-Bipolar (Manik) Depresyon
5-Postportum (Doğum Sonrası) Depresyon
6-Mevsimsel Depresyon
Majör Depresyon
Günlük yaşamımızda fonksiyon bozukluğuna sebep olan bir depresyon türüdür.Uyuyamama, iştah kaybı,çalışmak istememe, geçmişte mutlu eden aktivitelerden keyif alamama, çevresinde gördüğü, işittiği olaylara tepkisizlik gibi belirtileri mevcuttur.Klinik ortamda en sık karşılaşılan depresyon türüdür.
Kronik Depresyon (Distimi)
İki veya daha uzun senelerdir devam eden üzgün, mutsuz, depresif ruh haline verilen addır.Kronik depresyona sahip olan kişinin günlük yaşamı etkilenmez; fakat genel olarak negatif bir ruh haline sahiptir.Bu depresyona sahip kişilerin hayatlarının bir döneminde majör depresyona yakalanma olasılığı ise fazladır.
Atipik Depresyon
Bir kişiye atipik depresyon tanısı koymak için esas olan kriter; hastanın olumlu yaşam olaylarına pozitif tepkiler verebilmesidir. Yani kişi keyif aldığı ortamlarda mutludur ve çevresel şartlar değişmediği sürece bu durum uzun süre devam edebilir.
Atipik depresyonda iştah çok açıktır ve kişi çok yemek yer. Uyuma isteği artar.Ne kadar çok uyursa uyusun sanki hiç uyumamış gibidir.Bütün vücudunda sürekli bir ağırlık hisseder ve adeta hareket etmek istemez.Aynı zamanda kişilerarası ilişkilerinde eleştiriye ve reddedilmeye karşı aşırı tepkiseldir.
Bipolar (Manik) Depresyon
Kişinin duygudurumunda aşırı yükselmeler sonra çöküşler ardından tekrar yükselmeler ve arada normal dönemlerin de bulunduğu dalgalanmaların olduğu bir depresyon türüdür. Her 50 kişiden birinde görülmekte olup; nispeten sık görülen bir türdür.
Postportum (Doğum Sonrası) Depresyon
Doğum sonrasındaki bir yıl içinde herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir.Postportum depresyon yeni doğum yapmış annelerin hemen hemen yarısında görülen aşırı üzgün ve kaygılı ruh halidir. Anne bebeğine veya kendisine bir şey olacağı endişesi taşır.Kolay ve sık ağlar. Bu belirtiler genellikle çevrenin sosyal desteğine bağlı olarak kendiliğinden kısa sürede kaybolacağı gibi bir yıl boyunca da devam edebilir.
Psikotik Depresyon
Psikotik depresyon; depresyon belirtilerine psikoz belirtileri olan halüsinasyon(varsanı) ve hezeyan (sanrı) eklenmesiyle ortaya çıkan depresyon türüdür.Hasta psikotik depresyonda gerçeklikten kopuktur.
Mevsimsel Depresyon
Genellikle sonbahar ve kış dönemlerinde azalan güneş ışığının etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Kişilerde halsizlik, sürekli uyuma isteği, özellikle karbonhidratlı gıdalar tüketme isteği vardır.Kadınlarda daha sık görülür.
Depresyon Neden Olur?
- Genetik yatkınlık
- Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar
- Çocukluk dönemi travmaları
- Olumsuz yaşam olayları (ölüm, boşanma, doğal afetler)
- Sağlık sorunları ve bazı hastalıklar
- İş yerinde veya aile içinde yaşanan problemler
- Ekonomik sorunlar, işsizlik
- Uzun dönem stres altında olma
Depresyon Belirtileri
- En az iki hafta boyunca neredeyse her gün üzgün ve çökkün bir ruh hali
- Yaşamsal faaliyetlere karşı ilginin azalması
- Eskiden zevk aldığı şeylerden artık keyif alamaması
- Uykuda azalma ya da aşırı uyku hali
- İştah azalması veya aşırı yemek yeme
- Enerji düşüklüğü ve kendini yorgun, bitkin hissetme
- Dikkat ve konsantrasyon sorunları
- Bedensel ve zihinsel işlerde azalma, hareketsizlik
- Cinsel isteksizlik
- Tekrarlayan ölüm düşüncesi, intihar planları ya da intihara teşebbüs
Depresyon En Çok Kimlerde Görülür
Depresyon her yaş gurubunda ortaya çıkabilir.
Toplumun yüzde yirmisi yaşamlarının herhangi bir döneminde depresyon geçirmektedir.
Ailede depresyon geçmişi olanlar daha yüksek risk grubundadır.
Kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla depresyona rastlanır..Kadınların hamilelik, doğum ve menopoz dönemlerinde hormonal değişikliklerin olması depresyon riskini artıran etkenlerdendir.
Görülme sıklığı ırk, kültür ve coğrafi bölgeden etkilenmemektedir.

Depresyon Tedavisi
Depresyon toplumumuzda en sık görülen ruhsal sorunlardandır ve tedavisi mümkündür.Tedavilerde psikoterapi ve gerektiği zamanlarda da ilaç tedavisi uygulanır.Kişiler depresyonda olduğunu bilse de ilaç kullanmak istememelerinden dolayı tedaviden uzak durabilmektedirler.İlaçların uyuşturucu ve bağımlılık yapıcı etkilerinden korkmaktadırlar.Bu inanç yersiz ve asılsızdır.Ruh sağlığı uzmanlarından yardım alınarak uygulanan tedavilerde bu tarz sorunlar yaşanmaz; ancak günümüzde ruh sağlığı hekimlerinin dışında da antidepresan önerenler mevcuttur. Esas dikkatli davranılması gereken husus budur.
Hafif ve orta dereceli depresyonlarda ayakta tedavi uygulanırken intihar düşüncesinin mevcut olduğu veya bu tarz bir girişimde bulunan hastalar için hastaneye yatırılarak tedavi uygulanır.
Psikoterapi ise kişinin duygu, düşünce ve davranışları üzerinde çalışılmasıdır.Bu çalışmalar kişinin bilişsel olarak düşünce sistemini düzenleyecek ve hissettiği olumsuz duyguları değiştirmesine yardımcı olacaktır.Tedavi sonrasında ise kişi belirtilerin tekrarlaması halinde ne tür düşünce ve davranış sistemi geliştirileceğine dair bilgi sahibidir.
En etkili yöntem ilaç ve psikoterapinin birlikte kullanımını içerir.